Türkçe açılımı olarak göz hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden işleme anlamına gelmektedir. Güçlü bir psikoterapi şeklidir. Neredeyse her yaştan birçok farklı danışanın ruhsal sorunlarının sağaltımında uygulanabilmektedir.
İçindekiler
EMDR Terapisi Nedir?
EMDR terapisi göz hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden işleme olarak ifade edilen İngilizce ifadenin kısaltmasıdır. Bir terapi yöntemi olan EMDR giderek popüler hale gelen ve pek çok psikolojik problem için kullanılabilen bir uygulamadır.
Özellikle büyük bir travma yaşayan kişilerde görülebilen TSSB yani travma sonrası stres bozukluğu tedavisinde kullanılır. Geleneksel psikoterapi yöntemlerine alternatif olarak geliştirilen bu yeni yöntem trafik kazası, savaş bölgesinde bulunma, taciz, tecavüz ve benzeri olumsuz deneyimlerin yarattığı travma sonrası stres bozukluklarında etkilidir. Yapılan araştırmalar uzun süren geleneksel psikoterapi yöntemlerinden alınan olumlu etkilerin EMDR ile çok daha kısa süre içerisinde alınabileceğini göstermektedir. Göz hareketlerinin olumsuz deneyimlerin şiddetini artırabileceğini ya da azaltabileceğini tesadüfen keşfeden Dr. Francine Shapiro’nun bulduğu EMDR tedavisi 1980’li yılların sonlarında kullanılmaya başlanmıştır. Travmaya maruz kalmış kişiler üzerinde yapılan araştırmalar olumsuz anılara ulaşıp bu anıların yerine olumlu olanları yerleştirmenin etkili sonuçları olduğunu ortaya koymuştur. Bütüncül bir terapi yöntemi olan EMDR sadece travma sonrası stres bozukluğunda değil OKB gibi farklı bozuklularda da tedavi yöntemi olarak kullanılabilmektedir.
EMDR Terapisi Ne Kadar Sürer?
EMDR terapisi kısa süreli terapi yöntemlerinden biridir. Ancak her danışanın terapisinin ne kadar süreceği farklılık göstermektedir. Çünkü danışanın şu anki ve geçmişteki yaşamı, travmaları ve terapistin kendi değerleri de terapinin süresini etkilemektedir. Tedavinin süresi kişiden kişiye göre değişmektedir. Bu süre tedavi edilen duruma ve kişinin psikolojik durumuna göre daha uzun ya da daha kısa olabilir. EMDR tedavisi uygulanan kişilerin pek çoğu ilk 2 ay içerisinde önemli gelişmeler yaşarlar. Bazı ciddi durumlarda ise olumlu sonuçlar almak için 15-20 seans kadar beklemek gerekebilir. Terapi sürecinin her kişi için özel olduğu ve kişinin ilerleme, gerileme vb. yaşayabileceği ve farklı oranlarda gelişim kat edebileceği unutulmamalıdır.
EMDR Terapisi Hangi Rahatsızlıklarda Uygulanabilir?
EMDR terapisi her yaştan ve her cinsiyetten kişiye uygulanabilir. Çocuklara ve yetişkinlere uygulanan EMDR terapilerinde bazı farklılıklar olabilir ve kullanılan materyaller değişebilir. Ancak terapi çocuklarda da etkilidir. EMDR özellikle travmadan kaynaklanan her türlü psikolojik problemlerde kullanılabilir. Gelişim travmalarında ve benzeri olumsuzlukların ardından yaşanan psikolojik sorunlarda EMDR tedavisi tercih edilebilir. EMDR bazı fiziksel rahatsızlıkların tedavisi için de kullanılabilir. Baş ağrısı, bel ağrısı, mide ve bağırsak sorunları gibi fiziksel sorunların fizyolojik nedeni saptanamadı ise bu psikosomatik rahatsızlıklar da EMDR ile tedavi edilebilir. EMDR tedavisi nedeni bulunamayan tüm psikosomatik hastalıklarda kullanılabilmektedir. Stres gibi yaygın görülen rahatsızlıklarda ve buna bağlı gelişebilen bağışıklık sistemi zayıflaması gibi problemlerde de stresi azaltmak amacıyla EMDR tedavisi tercih edilebilir. Bu sayede kişinin stres seviyesi geriler ve bağışıklık sistemi güçlenebilir.
EMDR terapisi uygulanabilen başlıca durumlar şu şekilde sıralanabilir:
- Okul fobisi
- Cinsel sorunlar
- Travmatik yaşantılar
- Yas
- Depresyon
- Migren, baş ağrısı
- Kronik ağrılar
- Panik atak
- Sınav stresi
- Motivasyon
- Özgüven problemleri
EMDR Terapisi Nasıl Uygulanır?
EMDR yöntemi hipnoz ile karıştırılabilen modern bir terapi yöntemidir ancak bu yönem bir hipnoz tedavisi değildir. Danışan EMDR tedavisi süresince uyanıktır ve bilinci açıktır. EMDR uygulaması için uygulanacak olan olumsuz anılar seçilir. Hede anılara ulaşmak için kişiye çift yönlü uyaranlar verilir. Ses ve görüntüler ile verilen bu uyaranlara kişinin göz hareketleri ile verdiği tepkiler izlenir. Verilen uyaranlar ile beynin iki yarım küresi arasında bir köprü kurulur ve geçiş sağlanır. Bu sayede olumsuz anıya hızlı biçimde ulaşılabilir ve müdahale edilebilir. Korku ve kaygı içeren bu kötü anı yerine yeni bir deneyim yerleştirilir ve kişinin bu anısını düşünmesi, düşündüğünde kendisini kötü hissetmesi ve olumsuz etkilenmesi azaltılmaya/ bitirilmeye çalışılır. EMDR terapisinde 8 basamaklı, 3 yönelimli (geçmiş, şimdi, gelecek) şeklinde protokol yapılır. Amaç danışanın geçmişte yaşanan olayların yeniden işlenerek duyarsızlaşmasını sağlamak, bugün yaşanan olayların tedavisini gerçekleştirmek ve gelecekte karşılaşabileceği benzer sorunlar karşısında sahip olacağı olumlu düşünceler sayesinde soruna daha sağlıklı bir şekilde yaklaşmaktır.
EMDR Protokolü
- Danışanın geçmişi: Danışanda görülen semptomlar ve bu semptomların ortaya çıkmasına neden olan kaynaklar ve gelecekle ilgili hedeflerin ortaya koyulduğu plan yapılır.
- Hazırlık: Danışana EMDR hakkında bilgi verilir ve danışan bu tedaviye uygun hâle gelir.
- Değerlendirme: Terapist, danışanın hedefindeki tabloyu temsil eden şekli, bugün yaşadığı olumsuz düşüncelerini ve gelecekte sahip olmak istediği pozitif düşünceleri ortaya koymasına yardım eder.
- Duyarsızlaştırma: Bu aşamada danışan, hedefindeki tabloya odaklanarak negatif inancını düşünür ve negatif düşünceleri bedeninde yaşar. Bu sırada bu duyguların bedeninde oluşturduğu duygu değişimini hissetmeye başlar. Sonrasında danışan zihnini serbest bırakır ve düşüncelerin nereye gittiğini kontrol etmeden zihinden geçen şeylerin farkına varır.
Danışan, işleme koyma esnasından terapistin iki yöne hareket ettirdiği parmağını gözleriyle takip eder bu sırada amaç danışanın zihninden geçen şeylere ve göz hareketlerine aynı zamanda dikkatini vermesini ve beynin iki yarımküresini de ilişkiye geçirmesidir.
Beyin, yaşananlardan gelen bilgiyi REM uykusu (hızlı göz hareketi uykusu) sırasında işler. EMDR terapisinde uygulanan iki yönlü göz hareketlerinin yarattığı fizyolojik etkiyi uyanıkken de gösterebildiği öngörülür. Bu esnada iki yönlü işitsel uyarım ve iki yönlü dokunma gibi uyarılardan da yararlanılabilmektedir.
Terapist her setten sonra danışanın zihninden geçenleri sorgulayıo işleme koymayı kontrol ederek danışana rehberlik sağlar. Danışana yaşanan anlar pozitif ve inancı doğru yönde olmasını sağlayabilene kadar devam eder.
- Yerleştirme: Danışanın pozitif düşüncesini yerleştirmek amacıyla setler yapılır
- Beden Tarama: Danışanın bedenini taraması ve kendini rahatsız eden düşüncesi varsa bunun işleme koyulması sağlanır.
- Kapanış: Terapist danışana geri dönüşlerinden bahseder, danışana seans sonrasında ihtiyaç hissettiğinde uygulayabileceği yöntemlerden ya da yaşayabileceği şeylerden bahseder. Aynı zamanda psikolojik olarak verdiği tepkilerle ilgili de kısa not almasını ister.
- Yeniden Değerlendirme: Önceki seans değerlendirilerek terapiden ulaşılan pozitif ve negatif sonuçlara bakılır. Danışanın yeni almış olduğu notlara da bakılır ve buna göre işleme süreci devam eder ya da diğer anılara bakılır.
Geçmiş ve yakın zamandaki anıların işlenmesi tamamlandığında bugün rahatsızlık veren belirtiler büyük oranla kaybolur. Böylece protokolün geçmiş ve bugün aşaması tamamlanıp gelecek aşamasına geçilir.
Terapist ve danışan, danışanın yaşadığı problemleri içeren senaryo hazırlar. Bu senaryoda danışanın nasıl tepki vermesi gerektiği hakkında bilgiler vardır. Danışanın başına yine aynı problemler geldiğinde sorununu yeniden çerçevelendirerek değrlendirme ve davranış kontrolünü sağlaması hedeflenmektedir.