Kaygı Bozuklukları

Her birimiz zaman zaman korku hissedebiliriz, ancak genellikle bu korkunun sebebini tanımlayabilir ve uygun bir şekilde ifade edebiliriz, ayrıca zamanla bu korkular azalır. Ancak anksiyete veya kaygı bozuklukları durumunda, kişiler neden korktuklarını bilemezler ve kaygıları açıklanabilir olmayabilir. Anksiyete terimi, bunalma, sıkıntı, sıkışma gibi hoş olmayan duyguları ifade eder. Anksiyete, vücutta uyarılmış bir durumdur, benzer şekilde korku da bir tür uyarılmışlık haline neden olur. Anksiyete ile korku arasındaki fark, anksiyetenin belirsiz, açık bir şekilde tanımlanamayan ve genellikle kişinin içsel çatışmalarından kaynaklanan duygusal bir tepki olmasıdır. Anksiyetenin belirtileri kişiden kişiye büyük ölçüde değişebilir. Bazıları için anlamsız korkular veya rahatsız edici düşünceler şeklinde tanımlanırken, diğerleri bu durumu sıkıntı, kaygı, boğazda bir yumru hissi gibi ifade eder veya takıntılı düşüncelerin varlığı olarak tanımlarlar.

anksiyetenin-fiziksel-belirtileri

anksiyete-bozukluklarinin-tedavisi

    Kaygı Bozukluğu Nedir?

    Yaygın anksiyete bozukluğu, belli bir neden olmaksızın kişinin günlük yaşamında aşırı ve abartılı endişe hissetmesi olarak tanımlanan bir psikiyatrik durumdur. Bu bozukluğa sahip bireyler, sürekli bir felaket beklemeye eğilimlidir ve sağlık, finansal durum, aile, iş veya okulla ilgili endişelerinden kurtulamazlar. Herkes zaman zaman endişe duyabilir ve bazen bunun için haklı nedenleri olabilir. Ancak anksiyete bozukluğu olan kişilerde endişe genellikle gerçekçi değildir veya endişe edilen durumla orantısızdır. Kişinin günlük yaşamı sürekli bir endişe, korku ve dehşet içinde geçer. Bu kaygı hissi, kişinin düşüncesine o kadar baskın hale gelir ki, iş yerinde, okulda, sosyal ortamlarda ve ilişkilerinde günlük görevleri bile yerine getirmekte zorlanabilirler. Ancak, çeşitli tedavi yöntemleri ile bu rahatsızlığın kontrol altına alınması mümkündür.

    Kaygı Bozukluğu Belirtileri

    Kaygı bozukluğunun fiziksel belirtileri şunlardır:

    • Kalp çarpıntısıyla birlikte terleme ve yüzde kızarma gibi semptomlar görülebilir.
    • Tansiyon değişiklikleri yaşanabilir.
    • Nefes darlığı, solunumda düzensizlikler ve nefes alış verişi sırasında güçlük hissedilebilir.
    • Yutma güçlüğü, bulantı, kusma ve boğazda yumru varmış hissi ortaya çıkabilir.
    • Mide ve bağırsak sorunları yaşanabilir.
    • Terleme, cilt renginde değişiklikler, kızarma ve derinin pul pul olması gibi fiziksel belirtiler görülebilir.
    • Baş dönmesi ve bayılma hissi oluşabilir.
    • Uykuya dalmakta güçlük çekme ve çok uyuma gibi uyku problemleri yaşanabilir.
    • Halsizlik ve bitkinlik hissi ortaya çıkabilir.

    Kaygı Bozukluğu Neden Olur?

    Kaygı bozukluğunun ortaya çıkmasına etki eden nedenler hala tam olarak anlaşılamamış olmakla birlikte, kalıtsal faktörler, çevresel etkiler, maruz kalınan stres, beyindeki değişimler ve travma gibi durumlar bu bozukluğun gelişiminde rol oynayabilir. Araştırmalar, kaygı bozukluğunun tek bir faktörden ziyade çeşitli etkenlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkabileceğini göstermektedir. Bu etkenler arasında şunlar yer alabilir:

    Beyin Kimyası: Yoğun veya uzun süreli stresin etkisiyle beyindeki kimyasal dengenin bozulması, kaygı bozukluğunun zamanla ortaya çıkmasına neden olabilir.

    Kişisel Deneyimler: Stresli veya travmatik deneyimler yaşamak, kaygı hissinin derinleşmesine sebep olabilir.

    Aile Öyküsü: Yakın aile üyelerinde kaygı bozukluğu belirtilerinin görülmesi, bireyin benzer sorunlarla karşılaşma olasılığını artırabilir.

    Genetik Faktörler: Belirli gen bölgeleri, kaygı bozukluğu riski ile ilişkilendirilebilir, ancak bu alandaki araştırmalar henüz başlangıç aşamasındadır.

    Sağlık Sorunları: Kronik ağrı, kalp rahatsızlıkları, şeker hastalığı, tiroid sorunları, solunum problemleri ve madde kullanımı gibi sağlık sorunları, kaygı hissinin gelişimiyle bağlantılıdır.

    Kişisel Özellikler: İçe dönük veya nevrotik kişilik yapısına sahip bireylerin genellikle daha yoğun endişe hissi yaşayabileceği düşünülmektedir.

    Kaygı Bozuklukları Nelerdir?

    Kaygı bozukluğunun türleri nelerdir sorusu şu şekilde yanıtlanabilir,

    Özgül fobi, bireyin günlük yaşantısını negatif etkileyebilecek ve toplumsal işlevselliğini engelleyebilecek düzeyde korku yaşamasıyla tanımlanır. Bu korku, kişiyi hareketsiz bırakan, mantıksız ve yoğun bir endişe hali içerir. Örneğin, uçakla seyahat etmek, hayvanlar, kan görmek, iğne yapılması, yüksek yerlerden veya asansöre binmek gibi durumlardan bir miktar korkmak normaldir; fakat kişi, bu korkularıyla başa çıkmakta güçlük çekiyorsa ve toplumsal işlevselliğini olumsuz etkiliyorsa, özgül fobi olduğunu düşünürüz.

    Sosyal Fobi, sosyal etkileşimlerde veya performans gösterme durumlarında aşırı ve uygun olmayan korkular yaşama durumudur. Topluluk önünde konuşma, sosyal fobinin en sık rastlanan biçimlerindendir. Diğer insanlarla iletişim kurma, kalabalık yerlere gitme, başkalarının önünde spor yapma, yemek yeme gibi durumlar, sosyal fobiler arasında sıkça görülenlerdendir.

    Agorafobi, açık alan korkusu olarak adlandırılır. Bu korku genellikle yalnız kalmaktan, kaçmanın veya dışarı çıkmanın zor olduğu kapalı alanlarda bulunmaktan korkma şeklinde yoğun bir endişe halidir. Açık alan korkusu, bireyin toplumsal işlevselliğini ve insan ilişkilerini büyük ölçüde etkileyebilir ve bu etkiler, duygu durum bozukluklarına yol açabilir.

    Panik Bozukluğu, tekrarlayan panik ataklar şeklinde görülür. Panik atak, belirgin bir neden olmadan aniden ve şiddetli bir korku hissiyle karakterizedir. Terleme, solunum güçlükleri, baş dönmesi gibi belirtiler sıkça görülür. Panik ataklar, kişinin o an yaşadığı büyük korkunun yanı sıra gelecekte tekrarlanacak mı, ne zaman tekrar yaşanacak gibi ikincil korkuları da tetikleyebilir.

    Yaygın kaygı bozukluğu, nörotik kelimesine oldukça benzer bir tanımlama içerir. Sürekli gerginlik, huzursuzluk, kalp çarpıntısı, hareketlilik, geleceğe ilişkin endişeler ve uyku sorunları gibi belirtileri içerir.

    Saplantı / Zorlantı bozukluğu, durdurmak istenilmesine rağmen anlamsız ve tekrarlayan düşüncelerle başa çıkma güçlüğü olarak tanımlanır. Saplantılı düşünceler genellikle korkutucu, gerçek dışı ve sürekli tekrar eden içeriklerle karakterizedir. Bu düşüncelerle mücadele eden bireyler, kendilerini yorgun, umutsuz ve bitkin hissedebilirler. İş ve sosyal ilişkilere odaklanmada ciddi güçlükler yaşayabilirler.

    Kaygı Bozukluğu Nasıl Geçer?

    Tedavide yalnızca bir yöntem tercih edilmeyebilir. Tedavi seçenekleri arasında psikoterapi, ilaç kullanımı ve başa çıkma teknikleri bulunabilir. Tedavilerin temel amacı, bireyin kaygı durumunu yönetmesini sağlamak ve kaygıya neden olan etmenlerin etkilerini azaltmaktır. Tedavi seçenekleri şu şekildedir:

    İlaç tedavisi: Tedavi amacıyla farklı ilaçlar kullanılabilir ve bunlar sadece psikolojik semptomları değil fiziksel semptomları da hafifletebilir. İlaç türü ve dozu, bireyin özel ihtiyaçlarına göre ayarlanabilir. Bu ilaçların kullanımı için psikiyatrist tarafından bir muayene önemlidir.

    Bilişsel davranışçı terapi (BDT): Bireyin kaygıya neden olan durumları tanımlayarak, bu durumlarla ilişkili düşünce ve davranışları değiştirmeye yönelik bir terapi yöntemidir. Birey, olumsuz düşüncelerini sorgulayarak ve bu düşüncelerin gerçeklik payını değerlendirerek başa çıkmayı öğrenir. Ayrıca, uygun bir ortamda birey, kaygıya neden olan durumlarla yüzleştirilerek, bu durumların aslında korkulacak bir yanı olmadığı gösterilir. Bu maruz bırakma teknikleri, kaygı ataklarını azaltmayı amaçlar.

    Kaygı bozukluğu tedavisi, bireyin özel ihtiyaçları ve semptomlarına göre değişiklik gösterebilir. Tedavi için kullanılan ilaçların etkileri genellikle bir ay içinde hissedilmeye başlanır. Ayrıca, psikoterapi seansları belirli aralıklarla devam eder. Tedavinin ve iyileşme sürecinin süresi, bireyin tedaviye uyumu ve kaygı durumunun seviyesine bağlı olarak değişiklik gösterir.

    Bunlar da İlginizi Çekebilir

    sosyal-fobi
    Sosyal Fobi

    Sosyal fobi bireylerin diğer insanlarla iletişim içine girerken yaşadıkları kaygı ola…

    Devamını Oku
    obsesif-kompulsif-bozukluk
    Obsesif – Kompulsif Bozukluk

    Obsesif kompulsif bozukluk kısaca OKB obsesyon ve kompulsiyonların birbirini takip et…

    Devamını Oku